Modern hayatın konforuna kapılıp gittiğimiz bu zamanlarda, bizim için en kıymetli şeyi unuttuğumuzu fark ettik. Kendimizi… Günlük koşturmacamızın içinde geçiştirdiğimiz içsel huzurumuzu, bazen durup dinlenmemiz, sevdiklerimizi dinlememiz, kendimiz için anlar yaratmamız gerektiğini… İşte bunu fark ettiğimiz anda, geçmiş medeniyetlerin kadim bilgeliklerine döndük. Yüzümüzü, yüzyıllardan beri tabiatımızın bize bahşettiği mucizelere çevirdik ve bu enerjiyi Güney Amerika’nın Ant Dağları’nın tepelerinde, ucuz bucaksız ormanlarında, Kadim İnka medeniyetinin öğretilerinden gelen doğal Palo Santo ağaçlarında, doğanın şifalı bitkilerinde, mucizevi balmumunda bulduk ve ruhumuza iyi gelecek tüm geleneksel ritüelleri yeniden keşfettik. Yaşadığımız mekanların enerjisini değiştirmek, soluduğumuz havanın kalitesini yükseltmek için doğanın bize verdiklerini, doğaya duyduğumuz özenle, tabiatına zarar vermeden yaşam alanlarınıza kadar getirdik.